Sözleşme Türleri Nelerdir? (Bir Kadın ve Erkek Bakış Açısıyla)
Hayat, bir sözleşmeden başka ne olabilir ki? Kimi zaman “Bir elmanın yarısı” dediğimizde, bir taraf kendini biraz daha büyük görür, diğer taraf biraz daha cömert olur; ama sonuçta her iki taraf da aynı elmayı paylaşmaya çalışır. Sözleşmeler de biraz böyle, değil mi? Hangi taraf hangi detayları daha fazla önemsiyor, hangi maddeler üzerinde pazarlık yapılıyor? Tabii ki, her şeyde olduğu gibi erkeklerin çözüm odaklı bakış açısı ve kadınların ilişki odaklı yaklaşımı burada da kendini gösteriyor. Gelin, bu keyifli yazıda sözleşme türlerini eğlenceli bir bakış açısıyla ele alalım!
1. Sürekli Sözleşme – “Bütün Evdeki İşler Benim!”
Erkekler, “Hadi bakalım, anlaşma yapalım, herkes görevini bilsin, işler kolaylaşsın!” diyerek hemen bir çözüm arayışına girer. Kadınlar ise, “Anlaşmanın her bir cümlesinde dikkatli olmalısınız! Bu, 3 yıl sürecek bir ilişki gibi!” diyerek her detayın altını çizerler. Sürekli sözleşmeler işte tam da bu noktada devreye giriyor.
Bir evde yapılan işlerin paylaşıldığı bu sözleşme türü, herkesin sorumluluklarını netleştirmek için idealdir. Kadınlar mutfak, temizlik, düzen derken; erkekler ise pratik işler ve teknolojik ihtiyaçlarla ilgilenirler (evet, o garip elektronik cihazları tamir eden “bilge” kişi onlar). Ama unutmayın, sürekli sözleşmelerin en tehlikeli yanı: Bir tarafın “Ben hep yapıyorum!” şeklinde duygusal bir patlama yaşaması, diğer tarafın ise “Ama ben geçen hafta sana 20 dakika vakit ayırdım, değil mi?” diyerek durumu savuşturmasıdır.
2. Belirli Süreli Sözleşme – “Bu Haftalık Oldu, Ama Yine de Dikkat!”
Sözleşmelerin “bir ömür boyu” geçerli olmasının gerekmediği durumlar da var. Erkekler “Dört ay boyunca dışarıda yemek yememe kararı aldım, çünkü bu evdeki masrafları kesecek!” diye sözleşme yapıp sürecin sonunda başarısız olabilirler. Kadınlar ise “Sana bu hafta sadece şu kadar yapacağım ama önümüzdeki hafta neler olacak göreceğiz!” derken, biraz daha temkinlidir. Yani belirli süreli sözleşmelerde herkes kendini daha rahat hisseder.
Bu tür sözleşmelerde, bir taraf kısa süreli hedefler koyarak başarılı olabilir, fakat belirli süre sonunda “Sözleşmenin bitmesine 2 gün kaldı, biraz daha güven ver lütfen!” gibi küçük isteklerle işleri karmaşıklaştırabilir.
3. Açık Sözleşme – “Fleksibiliteyi Severim, Ama Sınırlar Hangi Tarafa Çekiliyor?”
Her şeyin çok esnek olduğu ama bir o kadar da sınırların belirsiz olduğu bir durum söz konusuysa, bu açık sözleşme türü olmalıdır. Kadınlar genellikle her durumu “böyle de güzel, böyle de” diye değerlendirme eğilimindedir, ama erkekler “Tamam, belirsiz ama biz yine de bir çözüm bulabiliriz!” mantığıyla yaklaşır.
Açık sözleşmelerin en büyük avantajı tarafların her durumu esnek bir şekilde ele alabilmesidir. Ama en büyük handikapı, birinin bir maddeyi keyfi olarak değiştirmesi durumunda, diğeri “Ama bu anlaşma değil!” diye itiraz eder.
4. Zorunlu Sözleşme – “Hadi, Ama Sonra Ne Olacak?”
Bazen işler sadece gereklilikler üzerinden yürür. Kadınlar için bu, “Bir şekilde alışverişe çıkmak zorundayım, yoksa aklım rahat etmez!” şeklinde ortaya çıkarken; erkekler “Bugün işlerimi hallediyorum, ama en son ne zaman rahatça dinlendim, hatırlamıyorum!” der. Zorunlu sözleşmelerde, iki tarafın da başka bir seçeneği yoktur. Ancak bu tür sözleşmelerde taraflar her zaman bir pazarlık yapma eğilimindedir. Yani: “Evet, ben bu hafta 3 kez evde kalacağım ama sen de şu hafta sonu tek başına alışverişe gidebilirsin!” şeklinde dengeler kurulur.
5. Karşılıklı Anlaşma – “Beni Anlayabilirsin!”
Sözleşmelerin en tatlı türü! Kadınlar “Bunu ben çok iyi anlıyorum, senin için gerçekten önemli olduğunu biliyorum!” diyerek duygusal bir bağ kurarken; erkekler ise “Evet, çözümü hemen bulurum, ama bunun sonunda iki taraf da mutlu olacak!” diyerek anlaşmanın sonuca bağlanmasını isterler.
Karşılıklı anlaşmalar, her iki tarafın da mutlu olduğu ve işlerin düzgün ilerlediği sözleşmelerdir. Burada hedef; her iki tarafın ihtiyaçlarının karşılanmasıdır. Ancak, her anlaşmanın sonunda, kadınlar “Bunu benden öğreniyorsun ama, biliyor musun?” şeklinde tatlı bir zafer havası oluşturabilir. Erkekler ise “Bunu daha önce çözüme kavuşturabilirdik, ama takılmadık!” diyebilir.
—
Sözleşmelerle ilgili görüşleriniz neler? Hangi sözleşme türü sizin ilişkinizde en çok uygulanıyor? Yorumlarınızı aşağıda bizimle paylaşın ve tartışmaya katılın! Belki de bu yazı, bir sonraki büyük anlaşmanızda faydalı olur!