Kanonlar Ne Demek? Toplumun Görünmeyen Kurallarını Birlikte Sorgulayalım Hayatın akışında hepimizin farkında olmadan uymak zorunda kaldığı bazı kurallar vardır. Kimse bize “böyle yapmalısın” demez ama çoğu zaman farklı davrandığımızda dışlanır, eleştirilir veya görmezden geliniriz. İşte bu görünmez kuralların, kabul edilmiş normların ve toplumun “doğru” diye sunduğu ölçütlerin adına kanonlar denir. Bu yazıda “Kanonlar ne demek?” sorusunu, toplumsal cinsiyet, çeşitlilik ve sosyal adalet merceğinden bakarak ele alacağız. Hazırsan, düşünmeye davet eden bir yolculuğa çıkıyoruz. Kanonlar: Toplumun Yazılmamış Kuralları Kanon kelimesi, köken olarak “ölçü”, “standart” veya “kural” anlamına gelir. Kültürel ve sosyal bağlamda ise kanonlar; sanat, edebiyat, davranış, cinsiyet rolleri ve değer…
Yorum BırakKadın ve İlham Yazılar
Spanzet Kaç Kg Çeker? Ekonomik Perspektiften Bir Analiz Kaynakların Sınırlılığı ve Seçimlerin Sonuçları Üzerine Bir Ekonomistin Girişi Ekonomi, genellikle sınırlı kaynaklarla en iyi sonuçları elde etme çabasıdır. Bu, her seçimde bir fırsat maliyeti olduğu anlamına gelir. İnsanlar, kaynaklarını nasıl kullanacaklarına karar verirken birçok faktörü göz önünde bulundurur: fiyat, kalite, verimlilik ve toplumsal etkiler gibi. Ancak, bazen ürünlerin teknik özellikleri veya işlevselliği, ekonomik kararların merkezine yerleşir. Bu yazıda, genellikle inşaat sektöründe ve makine kullanımında karşılaştığımız bir bileşen olan spanzet üzerine odaklanacağız. Özellikle, spanzet kaç kg çeker sorusunu, bu bileşenin piyasa dinamikleri, bireysel kararlar ve toplumsal refah bağlamında nasıl ele alabileceğimizi inceleyeceğiz.…
Yorum BırakSivas’ta Kaç Tane İlçe Var? Tarihsel Süreçte Bir Şehrin Sosyal Haritası Bir tarihçi olarak Sivas’a dair her araştırmamda, kentin sadece taş binalardan veya geniş bozkırlarından ibaret olmadığını hissederim. Sivas, bir hafıza coğrafyasıdır — geçmişin izlerini bugüne taşıyan bir canlı organizma. “Sivas’ta kaç tane ilçe var?” sorusu bu yüzden yalnızca sayısal bir veri değildir. Bu soru, tarihin derinliklerinden günümüze uzanan bir toplumsal ve idari dönüşümün hikayesini anlatır. Sivas, Türkiye’nin kalbinde yer alan bir geçiş noktasıdır; doğuyla batıyı, kuzeyle güneyi, gelenekle modernliği birleştirir. İlçeleri de tıpkı damarlar gibi, bu büyük organizmanın yaşamını sürdürmesini sağlar. Tarihsel Arka Plan: Selçuklu’dan Cumhuriyet’e Sivas’ın İdari Kimliği…
Yorum BırakKek İçin Yoğurt Mu, Süt Mü? Bir Antropolojik Perspektiften İnceleme Kek yapımı, sadece mutfakta bir pratikten ibaret değildir; aslında, kültürlerin derinliklerine işleyen bir ritüel, sembol ve kimlik yansımasıdır. Bir antropolog olarak, kültürlerin çeşitliliği ve yemeklerin her toplumdaki yerini incelemek her zaman büyüleyici bir deneyim olmuştur. Gözlemlerim, basit bir kek tarifi üzerinden bile toplumsal yapılar, gelenekler ve kimlikler hakkında derin anlamlar çıkarılabileceğini gösteriyor. Peki, kek yaparken kullanılan malzemeler – özellikle yoğurt ve süt – bir topluluğun kimliğini nasıl yansıtabilir? İşte bu yazıda, kek yapımının sadece bir mutfak pratiği olmanın ötesine geçtiğini keşfedeceğiz. Ritüeller ve Malzeme Seçimi Birçok kültürde, yemek yapmak yalnızca…
Yorum Bırakİlk Türk Soyu Nereden Gelir? — Toplumun Kökenine Sosyolojik Bir Bakış Bir Araştırmacının Gözünden: Kimliğin Derin Köklerine Yolculuk Bir sosyolog için “soy” kavramı, yalnızca kan bağıyla açıklanabilecek bir olgu değildir. İlk Türk soyu denildiğinde akla gelen şey, genetik bir çizgiden çok daha fazlasıdır; o, bir toplumsal hafıza, bir kimlik anlatısı ve bir dayanışma biçimidir. Toplumları inceleyen bir araştırmacı olarak, beni en çok büyüleyen şey, insanların geçmişlerini nasıl kurdukları, tarihsel kimliği nasıl anlamlandırdıklarıdır. Çünkü bir soy, sadece “nereden geldik?” sorusuna değil, aynı zamanda “kim olduk?” sorusuna da cevap verir. Kökenin Hikâyesi: Mit, Tarih ve Toplumsal Bilinç İlk Türk soyunun kökeni, tarihsel…
Yorum BırakGülşen Anneleri Kimdir? Toplumsal Güç ve İdeolojiler Üzerine Bir Siyasal Analiz Siyaset, güç ilişkilerinin, toplumsal düzenin ve ideolojilerin çatışma ve etkileşim içinde şekillendiği bir alan olarak sürekli değişen dinamiklere sahiptir. Bu dinamiklerin en belirgin olduğu noktalardan biri, toplumda kadın ve erkeklerin farklı stratejilerle ve farklı bakış açılarıyla güç ve toplumsal düzeni nasıl yeniden şekillendirdikleridir. “Gülşen annesi kim?” sorusu, ilk bakışta sadece ünlü bir figürün ailesel bağlamına indirgenebilir gibi görünse de, bu sorunun siyasal anlamı, iktidar, kadınlık ve toplumsal etkileşim kavramları üzerinden çok daha derinlemesine bir analiz gerektiriyor. Bu yazıda, Gülşen’in annesinin kim olduğu sorusuna, toplumsal ve siyasal bir perspektiften yaklaşarak,…
Yorum BırakKambiyum Çeşitleri Nelerdir? Doğada Hayatın Temel Yapısına Bir Bakış Doğa harika bir mühendis, değil mi? Bazen bir ağacın gövdesine baktığınızda, aslında o gövdenin içinde çok daha derin bir yaşam mücadelesi olduğunu fark edersiniz. İşte bu yaşam mücadelesinin merkezinde yer alan kambiyum dokusu, bitkilerin hayati işlevlerini yerine getirmelerini sağlar. Ama kambiyum sadece bir “katman”dan ibaret değil, aslında çok daha fazlası var. Düşünsenize, erkeklerin bu durumu genellikle daha teknik ve biyolojik açıdan değerlendirdiğini, kadınların ise doğanın dengesine ve toplumsal etkilerine nasıl bakacaklarını merak ediyorum. Kambiyumun çeşitlerine bakalım ve her birinin ne gibi farklı anlamlar taşıdığını inceleyelim. Kambiyum Nedir? Kambiyum, bitkilerde büyüme ve…
Yorum BırakGöz İçin Hangi Doktora Gidilir? Öğrenmenin ve Görmenin Kesiştiği Nokta Eğitim bir bakış meselesidir. Gözün nasıl gördüğü kadar, zihnin nasıl algıladığı da öğrenmenin özünü oluşturur. Bir eğitimci olarak, her zaman şuna inanmışımdır: Görmek, anlamaktır. Anlamak da, öğrenmenin kalbidir. Bu yüzden, “Göz için hangi doktora gidilir?” sorusu yalnızca tıbbi bir merak değil, aynı zamanda öğrenmenin doğasıyla ilgili metaforik bir sorudur. Çünkü bazen görememek, yalnızca fiziksel bir eksiklik değil; zihinsel bir farkındalık çağrısıdır. Görmenin Eğitimi: Beyin ve Göz Arasındaki Öğrenme Köprüsü Göz, ışığı algılar; ama gören aslında beyindir. Bu, öğrenme psikolojisinin temel ilkelerine şaşırtıcı derecede benzer. Tıpkı bir öğrencinin bilgiyi yalnızca duymasıyla…
8 YorumKelimelerin bir kaderi vardır; bazen bir bakışa, bazen bir sessizliğe dönüşürler. “Göz değmesi” dediğimiz o an, aslında bir hikâyenin, bir duygunun ve bir kaderin kesişim noktasıdır. Bir edebiyatçı olarak her zaman şunu düşünmüşümdür: Bakış, sadece görme eylemi midir, yoksa ruhun başka bir ruha dokunduğu bir an mıdır? İşte “Göz değmesi ne demek?” sorusu, tam da bu ince çizgide durur — görünür ile görünmeyenin, somutla büyünün birleştiği yerde. Göz Değmesi: Bir Bakışın Hikâyesi Türk kültüründe göz değmesi, yani “nazar”, bir insanın bakışındaki gizli güçle başka birine zarar vermesi anlamına gelir. Ancak bu olgu yalnızca halk inançlarıyla sınırlı değildir; edebiyatın derin katmanlarında…
4 YorumGörgüsüz İnsan Ne Demek? Kültür, Kimlik ve Semboller Üzerine Antropolojik Bir Bakış Bir Antropoloğun Gözünden: Kültürlerin Görünmez Dili Kültürlerin çeşitliliğini inceleyen bir antropolog olarak, her yeni topluluğa adım attığımda aynı merakla sorarım: İnsan davranışlarını “görgülü” ya da “görgüsüz” yapan şey nedir? Bir sofrada yemeğe nasıl başlandığı, bir selamlaşmada hangi jestlerin kullanıldığı ya da bir hediyenin nasıl verildiği… Bunlar sadece davranışlar değildir; bir toplumun kültürel hafızasının dışavurumudur. O halde “görgüsüz insan” dediğimizde, aslında neyi kastediyoruz? Bireyin kişisel eksikliğini mi, yoksa kültürel bir kopuşu mu? Bu yazıda, görgüsüzlüğün yalnızca bir ahlak ya da nezaket sorunu değil, derin bir antropolojik olgu olduğunu tartışacağız.…
4 Yorum