Göz İçin Hangi Doktora Gidilir? Öğrenmenin ve Görmenin Kesiştiği Nokta Eğitim bir bakış meselesidir. Gözün nasıl gördüğü kadar, zihnin nasıl algıladığı da öğrenmenin özünü oluşturur. Bir eğitimci olarak, her zaman şuna inanmışımdır: Görmek, anlamaktır. Anlamak da, öğrenmenin kalbidir. Bu yüzden, “Göz için hangi doktora gidilir?” sorusu yalnızca tıbbi bir merak değil, aynı zamanda öğrenmenin doğasıyla ilgili metaforik bir sorudur. Çünkü bazen görememek, yalnızca fiziksel bir eksiklik değil; zihinsel bir farkındalık çağrısıdır. Görmenin Eğitimi: Beyin ve Göz Arasındaki Öğrenme Köprüsü Göz, ışığı algılar; ama gören aslında beyindir. Bu, öğrenme psikolojisinin temel ilkelerine şaşırtıcı derecede benzer. Tıpkı bir öğrencinin bilgiyi yalnızca duymasıyla…
8 YorumYazar: admin
Kelimelerin bir kaderi vardır; bazen bir bakışa, bazen bir sessizliğe dönüşürler. “Göz değmesi” dediğimiz o an, aslında bir hikâyenin, bir duygunun ve bir kaderin kesişim noktasıdır. Bir edebiyatçı olarak her zaman şunu düşünmüşümdür: Bakış, sadece görme eylemi midir, yoksa ruhun başka bir ruha dokunduğu bir an mıdır? İşte “Göz değmesi ne demek?” sorusu, tam da bu ince çizgide durur — görünür ile görünmeyenin, somutla büyünün birleştiği yerde. Göz Değmesi: Bir Bakışın Hikâyesi Türk kültüründe göz değmesi, yani “nazar”, bir insanın bakışındaki gizli güçle başka birine zarar vermesi anlamına gelir. Ancak bu olgu yalnızca halk inançlarıyla sınırlı değildir; edebiyatın derin katmanlarında…
4 YorumGörgüsüz İnsan Ne Demek? Kültür, Kimlik ve Semboller Üzerine Antropolojik Bir Bakış Bir Antropoloğun Gözünden: Kültürlerin Görünmez Dili Kültürlerin çeşitliliğini inceleyen bir antropolog olarak, her yeni topluluğa adım attığımda aynı merakla sorarım: İnsan davranışlarını “görgülü” ya da “görgüsüz” yapan şey nedir? Bir sofrada yemeğe nasıl başlandığı, bir selamlaşmada hangi jestlerin kullanıldığı ya da bir hediyenin nasıl verildiği… Bunlar sadece davranışlar değildir; bir toplumun kültürel hafızasının dışavurumudur. O halde “görgüsüz insan” dediğimizde, aslında neyi kastediyoruz? Bireyin kişisel eksikliğini mi, yoksa kültürel bir kopuşu mu? Bu yazıda, görgüsüzlüğün yalnızca bir ahlak ya da nezaket sorunu değil, derin bir antropolojik olgu olduğunu tartışacağız.…
4 YorumGörelilik Ne Demek TDK? Psikolojik Bir Mercekten İnsan Algısının Göreceli Dünyası Bir psikolog olarak insan zihninin karmaşık labirentinde dolaşırken, sıklıkla şu soruya takılıyorum: “Gerçek dediğimiz şey ne kadar gerçek?” Görelilik kavramı, yalnızca fizik biliminin sınırlarında değil, aynı zamanda insan davranışlarının ve düşüncelerinin derinliklerinde yankılanan bir olgu. Türk Dil Kurumu’na göre görelilik, “bir şeyin başka bir şeye bağlı olarak değişmesi durumu” anlamına gelir. Fakat psikoloji açısından bu tanım, yalnızca bir başlangıçtır; çünkü her birey, kendi içsel deneyimleriyle evrenin merkezini yeniden tanımlar. 1. Bilişsel Psikoloji Perspektifinden Görelilik Bilişsel psikoloji, insanın dünyayı nasıl algıladığını, bilgiyi nasıl işlediğini ve kararlarını hangi zihinsel süreçlerle verdiğini…
8 Yorumİrtifak Alanı Ne Demek? Geleceğin Mülkiyet Anlayışına Açılan Kapı Geleceğin şehirlerini, mülkiyet düzenini ve toplumsal ilişkilerini şekillendirecek kavramlardan biriyle ilgili beyin fırtınası yapmaya ne dersiniz? “İrtifak alanı” kulağa teknik ve hukuki bir terim gibi gelebilir ama aslında geleceğin yaşam alanlarını, kaynak paylaşım biçimlerini ve toplumsal adalet anlayışını derinden etkileyecek kadar önemli. Bu yazıda, bu kavramı yalnızca bugünkü anlamıyla değil, gelecekte nasıl dönüşebileceğiyle birlikte ele alalım. — İrtifak Alanı Nedir? Temel Bir Tanım İrtifak alanı, en yalın tanımıyla, bir taşınmazın mülkiyet hakkı sahibine ait olmamakla birlikte, bir başka kişi veya kurum tarafından belirli bir kullanım hakkına sahip olunan alan anlamına gelir.…
Yorum BırakKurmaca Metinlerin Genel Özellikleri Nelerdir? Ekonomik Bir Perspektiften Analiz Kaynakların Sınırlılığı ve Seçimlerin Sonuçları: Ekonomist Gözünden Bir Başlangıç Ekonomi, temel olarak insanların sınırlı kaynaklarla en iyi nasıl seçimler yapacaklarını anlamaya çalışır. Bu düşünce, yalnızca finansal kararlarla sınırlı kalmaz; aynı zamanda daha soyut kavramlar, örneğin bir kurmaca metnin yaratılması sürecini de kapsar. Kurmaca metinler, yazarların kendi zihinsel kaynaklarını, hayal güçlerini ve mevcut toplumsal yapılarını nasıl kullandıklarıyla şekillenir. Aynı şekilde, okurlar da bu metinleri okurken çeşitli bilişsel kaynakları kullanarak farklı anlamlar çıkarırlar. Kaynakların sınırlılığı burada da devreye girer. Yazarın kelimeleri, her seçimde bir fırsat maliyeti taşır: Bir karakterin kişiliği, bir olayın gelişimi…
6 YorumGönülden Geçirmek Ne Demek? Toplum, Duygular ve Görünmeyen Anlamların Sosyolojisi Bir araştırmacı olarak, bireylerin iç dünyalarıyla toplumsal yapılar arasındaki görünmez bağlantıları incelemek her zaman büyüleyicidir. İnsan duyguları, yalnızca kişisel bir alan değil; aynı zamanda kültürün, normların ve cinsiyet rollerinin şekillendirdiği sosyal bir sahnedir. “Gönülden geçirmek” ifadesi, bu sahnede sessiz ama derin bir eylemdir. Dışarıdan kimsenin fark etmediği, fakat içeride büyük bir anlam taşıyan bir duygusal hareket… Peki, “gönülden geçirmek” ne demektir? Neden bu kadar güçlü bir ifade olarak dilimizde yer bulmuştur? Gönül: Toplumsal ve Kültürel Bir Merkez Türk kültüründe “gönül”, yalnızca kalp ya da duygu merkezi değildir; aynı zamanda insanın…
6 YorumVelhasılıkelam Nasıl Yazılır TDK? Farklı Yaklaşımların İzinde Günlük konuşmalarımızda sıkça kullandığımız, sohbetlerimizi toparlayan ve düşüncelerimizi bağlayan bir kelime: velhasılıkelam. Ancak işin yazıya dökülme kısmına geldiğinde çoğu kişinin kafasında soru işaretleri beliriyor. TDK’ya göre doğru yazımı nedir? “Velhasıl-ı kelam” mı, “velhasılıkelam” mı, yoksa ayrı ayrı mı yazılmalı? İşte tam da burada devreye bakış açılarımız giriyor. Çünkü kimi zaman meseleye çok teknik bakıyoruz, kimi zaman ise kelimenin ruhunu ve toplumsal kullanımını önemsiyoruz. TDK’nın Yaklaşımı Resmi Doğruluk Arayışı Türk Dil Kurumu, dildeki bütün kelimeleri kayıt altına alan en güvenilir otoritelerden biridir. TDK’ya göre bu ifadenin doğru yazımı “velhasılıkelam” şeklindedir; yani birleşik yazılır. Çünkü…
6 YorumGiyotin Nerede Kullanılır? Ekonomi Perspektifinden Bir Analiz Kaynakların sınırlılığı ve seçimlerin sonuçları üzerine düşünen bir ekonomist olarak, karar verme süreçlerinin temelinde sınırlı kaynakların nasıl en verimli şekilde dağıtılacağı sorusu yatar. Bu, sadece bireylerin hayatlarını değil, toplumsal yapıları da şekillendirir. Ekonomik sistemlerin işleyişinde, çoğu zaman kaynakların dağılımı, eldeki alternatiflerin seçimlerinin sonuçlarını doğrudan etkiler. İşte tam da bu noktada, tarihsel bir sembol olan “giyotin” kavramı, hem ekonomi hem de toplumsal yapı üzerine düşündürücü bir metafor olarak karşımıza çıkar. Peki, giyotin modern dünyada neyi simgeler ve piyasa dinamiklerinde nasıl bir yer tutar? Ekonomik kararlar, bireyler ve toplumlar için ne tür sonuçlar doğurur? Giyotin…
Yorum BırakEvde Gitar Öğrenmek Mümkün Mü? Eğitimcinin Perspektifinden Bir Bakış Eğitim dünyasında, bireylerin öğrenme süreçleri, yaşadıkları çevre ve kişisel motivasyonlarına bağlı olarak farklı şekillerde gelişir. Her insanın öğrenme tarzı farklı olsa da, öğrenmenin dönüştürücü gücü herkes için geçerlidir. Ben bir eğitimci olarak, insanın içindeki potansiyeli keşfetmek için doğru araçlar ve yöntemlerle desteklenmesi gerektiğine inanıyorum. Bu yazıda, gitar öğrenmenin zengin ve yaratıcı dünyasına adım atacak, evde gitar öğrenmenin ne kadar mümkün olduğunu ve bu sürecin pedagojik açıdan nasıl şekillendiğini keşfedeceğiz. Evde Gitar Öğrenmenin Temelleri: Kendi Kendine Eğitim Evde gitar öğrenmek, günümüzde teknolojinin ve dijital kaynakların sağladığı kolaylıklarla daha erişilebilir hale gelmiştir. Önceden…
Yorum Bırak