Horoz Nasıl Bir Hayvandır? Edebiyat Perspektifinden Bir İnceleme “Kelimeler, bir dünyanın kapılarını açar. Anlatılar ise, o dünyaların içindeki derinlikleri keşfeder,” der bir edebiyatçı. Her bir kelime, bir anlam, bir çağrışım, bir his taşır. Ve bazen bu kelimeler, yalnızca anlatılanı değil, anlatanla dinleyeni de dönüştürür. Edebiyat, sadece bir dilsel egzersiz değil, insanın iç dünyasını yansıtan, zamanla şekillenen bir anlam üretimidir. Bu anlamın peşinden gitmek, çoğu zaman sıradan bir görüntüden yeni bir bakış açısı çıkarmak demektir. Bugün, sıradan bir hayvan gibi görünen ancak derinlemesine inildiğinde bir metafor haline dönüşen horozu edebi bir bakış açısıyla inceleyeceğiz. Horoz: Sabahın Habercisi, Değişimin Simgesi Horoz, sabahın…
6 YorumKadın ve İlham Yazılar
Fransiyum İsmi Nereden Gelir? Toplumsal Yapılar ve İsimlendirme Üzerine Bir İnceleme Toplumsal yapılar, bireylerin hayatlarını şekillendiren, onlara kimlik kazandıran ve bir toplumun değerlerini yansıtan dinamik sistemlerdir. Bu yapılar, bazen görünmeyen, bazen de çok belirgin yollarla bireylerin davranışlarını, değer yargılarını ve toplumsal normlara uyumlarını etkiler. İsimler ise bu yapıları ve bireylerin içinde bulundukları kültürel bağları yansıtan önemli birer sembol haline gelir. Bugün, Fransiyum adlı elementin isminin kökenini incelediğimizde, sadece kimyasal bir bileşiği değil, aynı zamanda toplumsal normların ve kültürel pratiklerin derin izlerini de bulacağız. Fransiyum: Kimyasal Bir Terimden Sosyolojik Bir Bağlamı Keşfetmek Fransiyum, 1939 yılında Fransız kimyager Marie Curie’nin öğrencisi olan…
6 YorumKara Yazı Dizisi Ne Zaman Çevrildi? Zamanın Ötesine Geçen Bir Dramın Yolculuğu Bir diziyi izlerken bazen öyle bir hikâyeye kapılırız ki, zamanın nasıl geçtiğini anlamayız. Karakterlerin acılarını hisseder, sevinçlerini paylaşır ve her bölümde biraz daha bağlanırız. İşte “Kara Yazı” tam olarak böyle bir diziydi… Dramın içindeki umut, karanlığın içindeki ışık ve insan ilişkilerinin en karmaşık hâllerini bize ustaca sunan bu yapım, yayınlandığı dönemde izleyicileri ekran başına kilitlemeyi başardı. Peki herkesin dilinde dolaşan o soru: Kara Yazı dizisi ne zaman çevrildi? Gelin, hem tarihsel verilerle hem de o dönemin ruhunu anlatan hikâyelerle birlikte bu sorunun cevabını arayalım. Kara Yazı: 2017 Yılında…
8 YorumBasmati Pirinci Şeker Hastaları Yiyebilir Mi? Psikolojik Bir Mercekten İnceleme İnsan davranışlarını ve seçimlerini anlamak, bazen basit bir soru üzerinden çok daha derin anlamlar taşıyabilir. Bir psikolog olarak, bireylerin günlük yaşamlarında yaptıkları tercihlerin, çoğu zaman bilinç dışı düşünceler, duygusal bağlılıklar ve toplumsal normlar tarafından şekillendirildiğini gözlemlerim. Şeker hastalığı gibi kronik bir hastalığı olan birinin, sağlıklı beslenme hakkında vereceği kararlar da benzer şekilde bu üç faktörün etkileşimiyle belirlenir. Bugün sorduğumuz soru, basit gibi görünse de, bir kişinin sağlık durumu, beslenme alışkanlıkları ve psikolojik süreçleriyle doğrudan bağlantılıdır: “Basmati pirinci şeker hastaları yiyebilir mi?” Bu yazıda, basmati pirincinin şeker hastaları için uygun olup…
6 Yorum6 Ay Yatan Arabaya Ne Olur? Toplumsal Cinsiyet, Çeşitlilik ve Sosyal Adalet Penceresinden Bir Bakış Bir soruyla başlayalım: “6 ay boyunca kullanılmayan bir arabaya ne olur?” İlk bakışta bu, tamamen teknik bir otomotiv sorusu gibi görünebilir. Akü biter mi? Lastikler iner mi? Yağ bozulur mu? Evet, bunların hepsi önemli… Ama bu soruya bir de toplumsal cinsiyet rolleri, çeşitlilik, empati ve sosyal adalet penceresinden bakmayı hiç denediniz mi? Çünkü bazen bir araba gibi toplum da “hareketsiz” kaldığında paslanır, bazı parçalar unutulur, bazı şeyler yeniden çalıştırılmaya ihtiyaç duyar. Bu yazıda konuyu sadece mekanik açıdan değil, aynı zamanda insanların farklı bakış açılarını ve…
8 YorumHidroelektrik Enerji Nedir? Psikolojik Bir Bakışla Doğanın Gücünü Anlamak İnsan davranışlarını anlamaya çalışan bir psikolog olarak, enerjinin yalnızca fiziksel bir kavram değil, aynı zamanda bir psikolojik metafor olduğunu düşünürüm. Tıpkı zihnimizdeki düşünceler gibi, doğanın da akışı vardır; bazen sakin bir nehir gibi akar, bazen coşkulu bir çağlayan gibi taşar. Bu bağlamda hidroelektrik enerji sadece suyun gücünden elde edilen elektrik değil, insanın doğayla kurduğu bilişsel, duygusal ve sosyal ilişkinin yansımasıdır. Bu yazıda, “Hidroelektrik enerji nedir?” sorusunu teknik açıklamaların ötesinde, psikolojik bir mercekten ele alacağız. Çünkü suyun akışı, insanın iç dünyasıyla şaşırtıcı derecede benzerlik taşır: hem bilinçaltının derinliklerinden doğar hem de yüksek…
6 YorumHeyhat Nasıl Kullanılır? Felsefi Bir Bakış Açısı “Heyhat!” bir kelime, bir çığlık, bir hayal kırıklığının ifadesi… İnsanlık tarihinin derinliklerinden, dilin başlangıç zamanlarından beri, bu kelime, bir kayıp, bir engel ya da ulaşılması imkansız bir hedefin simgesi olarak kullanılıyor. Ancak, bu kelimenin kullanımına dair derin bir felsefi inceleme yapmak, kelimenin ötesindeki anlamları açığa çıkarmak ve onun insanlık tarihindeki yerini sorgulamak oldukça ilginç bir düşünsel yolculuğa çıkarır. Peki, biz bu kelimeyi nasıl kullanıyoruz? “Heyhat” nasıl bir anlam taşır? Etik, epistemolojik ve ontolojik bir perspektiften bakarak, bu basit ama derin kelimenin ne tür anlamlar taşıdığını keşfetmeye çalışalım. Heyhat ve Etik: Bir Kavuşma İhtimali…
8 YorumHer Dem Ne Demek TDK? Siyaset Bilimi Perspektifinden Süreklilik, Güç ve İdeoloji Üzerine Bir Okuma Bir Siyaset Bilimcinin Düşünce Durağı Güç ilişkilerinin, kurumların ve ideolojik yapıların iç içe geçtiği bir dünyada, “her dem” ifadesi kulağa yalnızca bir dilsel kalıp gibi gelebilir. Oysa siyaset bilimi açısından bu söz, sürekliliğin, istikrarın ve varlığın dildeki yankısıdır. Türk Dil Kurumu’na (TDK) göre “her dem”, “her zaman, daima” anlamına gelir. Ancak bu tanımın ötesinde, “her dem” toplumsal düzenin devamlılığını meşrulaştıran bir zihinsel mekanizmanın da anahtarıdır. Bu nedenle, “her dem” yalnızca bir kelime değil, bir iktidar metaforudur. Dil, Gücün En Sessiz Kurumudur Dil, tıpkı siyasal kurumlar…
Yorum BırakVücut Hücreleri 2n mi? Hücrelerin Genetik Dünyasına Samimi Bir Yolculuk Bilim bazen karmaşık gibi görünür, ama biraz merak ve sabırla aslında son derece büyüleyici bir hikâyeye dönüşür. Bugün birlikte bu hikâyenin küçük ama çok önemli bir parçasına yakından bakalım: “Vücut hücreleri 2n mi?” sorusu. Basit gibi görünen bu soru, aslında canlıların nasıl oluştuğunu, genetik bilginin nasıl korunduğunu ve yaşamın düzenini anlamamızın kapısını aralıyor. “2n” Ne Anlama Geliyor? Öncelikle şu “2n” ifadesini anlamakla başlayalım. Bu, bir hücrenin kromozom sayısının iki set halinde olduğunu gösteren bilimsel bir kısaltmadır. “n”, bir canlıya ait haploid kromozom setini, yani üreme hücrelerinde (yumurta ve sperm) bulunan…
Yorum BırakBaşlık: Yazının Ahlâkı, Bilgisi ve Varlığı: Güzel Yazı Yazabilmek İçin Neler Gereklidir? > “Yazmak, yalnızca kelimeleri dizmek değildir; düşüncenin görünür hâle geldiği bir varoluş biçimidir.” Bir filozof için güzel yazı yazmak, estetik bir uğraştan çok daha fazlasıdır. Bu eylem, insanın dünyayı anlama biçimini, bilgiyi kurma tarzını ve kendi varlığını ifade etme yetisini içerir. Peki, güzel yazı yazabilmek için neler gereklidir? Cevap, yalnızca teknik beceride değil, yazının etik, epistemolojik ve ontolojik temellerinde gizlidir. — 1. Etik Perspektif: Yazının Sorumluluğu Her yazı, yazanı bir etik alanın içine çeker. Çünkü yazmak, düşünceyi başkalarının bilincine sunmaktır. Bu durumda yazarın ilk görevi, doğruluk ve samimiyet…
8 Yorum